Yalova eski Milletvekili Muharrem İnce’nin yola çıkacağını ilan etmesinden endişelenenler CHP’nin bölünmesinden korkup, teenni tavsiyesinde bulundular.

 4 Eylül’de Sivas’ta huzura çıkan Muharrem İnce’nin bu niyette olmadığı anlaşıldı.

 İnce Sivas’ta beklediği kalabalığı bulamadı.

 CHP Lideri Kılıçdaroğlu da İnce’nin çıkışını normal bulduğunu, ihracının ise söz konusu olamayacağını belirterek parti içi demokrasinin işleyeceğini duyurdu.

 İnce de Kılıçdaroğlu’na ayaküstü teşekkür etti.

 Bütün bunlar, Muharrem İnce’nin bu hareketinin sadece  Cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik olduğunu ortaya koyuyor.

 Yani, parti kurmak gibi bir niyeti olmadığı anlaşılıyor.

 Kendi çapımızda konuştuğumuz insanlarla anket yapıyoruz.

 Bu anketler, Kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğü konusunda yüzde 90 gibi bir oranı işaret ederken, CHP’nin muhalefetinin yeterli bulunmadığı yine aynı çevrelerce ifade ediliyor.

 CHP sağa mı kayıyor? Sorularını CHP’nin içindeki solcular soruyor.

 Bizce, Kılıçdaroğlu akıllı bir politika güdüyor.

 Karşının saflarını sıklaştıracak sert söylem ve hareketlerden partisini uzak tutmaya çalışıyor.

 Öte yandan, millet ittifakının diğer kanadında yer alan İyi Parti Lideri Meral Akşener, halkın arasında dolaşarak tepkilerin dile getirilmesine vesile oluyor, halka moral veriyor.

 Bizce, muhalefetin yapması gereken budur.

 Kılıçdaroğlu halkın arasına neden karışmaz, onu bazı endişelere bağlamak mümkün olabilir.

 Çünkü, muhalefet lideri olarak Kılıçdaroğlu’nun başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.

 Canına bile kastedildi.

 Halkın arasına karıştığında aynı olayların tekrarlanmayacağı ne malûm?

 İktidar, ana muhalefet lideri için korunma tedbirlerini tam anlamıyla alır mı, yoksa alır gibi mi görülür.

 Zira, iktidarın İçişleri Bakanı’nın CHP hakkındaki görüşleri de ortada.

 O zaman Kılıçdaroğlu’na hak vermemek olmaz diye düşünüyoruz.

 Halkı neden sokağa dökmüyor söylemlerini neden daha sertleştirmiyor sorularına verilebilecek cevap da çok basit.

 Muhalefet liderlerinin Tayyip Erdoğan’a yönelik söylemleri, Erdoğan’ın saflarını sıklaştırmaktan başka bir yarar sağlamaz diye düşünülüyor da ondan.

 Erdoğan’ın böyle bir seçmen yapısı var.

 Muhalefet, bu nedenle, karşının saflarını sıklaştıracak hareketlerden kaçınıyor.

 Galiba, en doğrusunu Meral Akşener yapıyor.