Yazıya başlarken, google’da fıkranın tarifine baktım.

Deniliyor ki:

“Latife, nükte veya nekre, özlü bir anlatımı olan, nükteli ve güldürücü hikâye. Nasrettin Hoca fıkraları, Karadeniz fıkraları ve Bektaşi fıkraları bunlara örnektir.”

Nasrettin Hoca günümüzde yaşıyor olsaydı, yaşadığımız fıkra gibi olaylara güler, kendi fıkralarının modasının geçtiğini düşünürdü.

İktidarın en yüksek kanadından şöyle bir haber var:

“Pandemi döneminde Sanayi bölgelerinde 520’ye yakın fabrika açtık.”

Bu haber işsiz ahalimizi, özellikle de gençlerimizi çok sevindirdi.

Sonra, bu sayı az bulunmuş olacak ki, 6 ayda 580 fabrika diye düzeltildi.

İşsizler bu sayıya daha çok sevindiler.

Bu arada Çankırı’da da aranan bir baraj var.

Temeli 2017 yılında atılmış diye görünüyor.

Bu tarihe kadar bitmiş olması lâzım diye bazı muhalif milletvekilleri işin peşine düşmüşler, adı önce “Kızlaryolu”imiş,  sonra değiştirilerek başka isimle anılmaya başlamış.

CHP Milletvekilleri barajın temelinin atıldığı yere gitmişler, bakmışlar ki baraj maraj yok.

Biri, bu haberin altına “Baraj kaybolmuştur, görenlerin bilenlerin en yakın jandarmaya ve şu numaralı telefona bilgi vermeleri rica olunur.” gibi bir de cümle eklemiş. Şaka gibi.

Neyse, muhalefet barajı arayadursun, halk da 580 fabrikanın peşine düşmüş.

Nerede bu fabrikalar, ne üretiyorlar diye sorular arka arkaya geliyor.

Bir de Ayasofya meselemiz var.

İktidar ve ona oy veren muhafazakâr kitle bir an evvel camiye çevrilmesini istiyor.

Bunlardan biriyle konuşurken sordum: “Camiye çevrilince resimlerin üstü sıvanacaksa bu olmaz. Resim olan bir camide de namaz kılınamayacağı söyleniyor. Ne dersin?” dediğimde, “önemli değil, resimlerin üstü sıvanmaz, buna bir fetva çıkarılır.” diyerek bizi teselli etti.

İktidar topu Danıştay’a atıyor ama, Danıştay “bu bizim işimiz değil. Güç sizde, açacaksanız siz açın” diyor.

CHP de öyle diyor.

Aykırı ses komşudan geldi. Yani Rusya’dan.

Sözcü Viladimir “bu eser dünya mirasıdır. ÜNESCO’nin listesindedir. Açmak sizin elinizde de, açmazsanız iyi olur. Çünkü bu eserin bizim için manevi bir ağırlığı var.”

Anlaşılan, Danıştay cevaz verse bile komşumuz Rusya buna hayır diyor.

Bakalım, iktidar ne diyecek?

Açacak mı, açmayacak mı?

Sonucu, olduğunda göreceğiz.

Her iş olacağına varıyor da ondan.