İzmir’deki “Bella Çav” olayını, güvendiğim ilgili ve yetkililerle konuştum.
Merkezi ezan sistemine böyle bir müdahale pek çok camide imkânsızmış.
Ezan sistemi ile ilgili cihazlar, camilerde bir odada kilitli tutulurmuş.
O odaya güvenlik memuru ve müezzin kayyımlardan başkası giremezmiş.
Eski yıllarda yine böyle bir olay olmuş,
Durup dururken camide bir şarkı çınlamış.
Hayretle bakılmış, anlaşılmış ki, aynı frekansa denk gelen bir durum meydana gelmiş.
Konuştuğum, bu işi iyi bilen kimse aynen şöyle dedi:
“Merkezi ezan sistemi kablosuz bir sistem. Ortak frekansla çalışıyor bazı kesimlerde. Kimseler karışmasın diye bu işi ciddi tutan camilerimiz de var. Muhtemelen, ya frekans karışmıştır, ya da bu frekans birilerine bildirilmiş, böyle bir mizansen hazırlanmıştır.”
Sordum:
“Cami imamlarının bu işle ilgisi olabilir mi?”
“O da olabilir. Cami imamı veya müezzin böyle bir mizansenin ortağı olmuşsa, olabilir.”
Buradan eski MİT görevlisi Mahir Kaynak’ın şu sözü zihnimde canlandı:
“Herhangi bir mizansen kimin işine yarıyorsa, onun tarafından yapılmıştır.”
Bu durumda, aklı olan kimse cami minaresinden şarkı okutur mu? Sorusu akla gelmez mi?
CHP, kendine zararı olacak bir tertibin içine neden girsin ki?
Acaba, merkezi ezan sisteminin frekansını bu tür tuzaklar için kullanan birileri mi var?
Bu “troller dünyası”nda akla gelebilecek bir sorudur.
Bu noktada hemen Kabataş hikâyesi aklımıza geldi.
Hani, başörtülü bacımıza çirkin bir muamele yapılmıştı.
Görüntüleri ertesi hafta verilecekti,
Aradan pek çok haftalar geçti, görüntüler bir türlü yayımlanamadı.
Minareden şarkı hikâyesi, bize böyle bir mezanseni de hatırlatmış oldu.
Bu işin kime faydası olur?
“Bak, bu CHP’liler zaten densiz!” diyenlerin işi gibi geliyor aklımıza.
Kime faydası olur, böyle bir durumun sorusuna da gelirsek;
Kim istismar ederse ona faydası olur diyebiliriz.
Bu arada tüylerimizi ürperten bir olayı daha öğrenmiş olduk.
Fetö’nün bastırıp dağıttığı tahrif edilmiş Kur’anlar meselesi.
Bu Kur’anlarda bazı ayetler Fetö’nün işine gelecek şekilde tahrif edilmişler meğer.
Diyanet, halâ bütün camilerden bu uydurma Kur’anları toplatıyormuş.
Ne günlere kaldık!