Siyasette ve bürokraside yürek yakan kayıplarımız oldu.
Her birinin hikâyesi, eminim; bir çoklarımızı derinden etkilemiştir.
Aklıma gelen ilk siyasetçiler Demirel, Özal ve Ecevit.
Ülkemize değerler kattılar. Dürüstlükleriyle övgülere mazhar oldular.
Yürek yakan kayıplarımızdan birisi de ANAP döneminin Meclis Başkanlarından Necmettin Karaduman’dır.
O’nu Erzurum valiliği sırasında yakından tanıma şansım oldu. Çok değerli bir devlet adamımızdı.
Keza, Recep Yazıcıoğlu. Onu her andığımızda yüreğim yanar. Çok değerli bir valimizdi. Pratiklerin adamıydı. Halka hizmeti şiar edinmiş bir bürokrattı.
Ve Adnan Kahveci. Onu da yakından tanıma şansım oldu. ANAP döneminin Maliye Bakanlığını da yaptı Talihsiz bir trafik kazasında kaybettik. Mütevazı bir yaşantısı vardı. O da dürüst politikacılarımız arasındaydı. Vefat ettiğinde üzerinde Sümerbank elbisesi ve ayakkabıları vardı. Geriye servet bırakmayan politikacılardandı.
İnsan, belli bir yaşa geldiğinde önyargılarından sıyrılıyor ve vicdan muhasebesi yapıyor.
Bu değerleri, yaptığımız vicdan muhasebesi sonunda yürek yangınıyla andığımızı belirtmek istedim.
Bürokrasi hayatımda çalıştığım siyasetçilerin hepsi dürüst ve namuslu insanlardı.
Hepsini saygı ile anıyorum.
Bu arada ANAP’ın muhafazakâr kanadının önemli isimlerinden Mehmet Keçeciler’le ilgili yazıma da halktan olumlu tepkiler aldım.
Mesaj gönderenlerin hemen hemen tamamı O’nun dürüstlüğüne şapka çıkardılar.
O yazıda kendisiyle ilgili sarf ettiğim bir cümle ANAP’ın muhafazakâr kanadından bazı eski milletvekillerini üzmüş.
Onların ağzından sayın Keçeciler’in ve ANAP’taki muhafazakârların Cumhuriyet değerlerinden yana olduklarını, Atattürk’ü sevdiklerini ve taktir ettiklerini, laiklikten yana olduklarını memnuniyetle öğrenmiş oldum.
Keçeciler’e karşı önyargılarım vardı elbette. O önyargılarımı kıran bir hadiseyi en yakını olan oğlundan öğrendik.
Mali yönden sıkıntılı olduğu bir dönemde Vakıflar Bankası Yönetimine atanmış. O da faizle iş yapan bir kurumda iş yapmanın inançlarına aykırı olduğunu söyleyerek istifa etmiş. Ayrıca kendisi için tahakkuk ettirilen yüklüce bir meblâğı da bankadan alarak Keçiören’de bir hayır kurumuna bağışlamış.
Elbette alkışlanacak bir hareket.
Biz de sayın Keçeciler’i bu tutumundan dolayı alkışladığımızı ifade ettik.
Hastaymış. Kendilerine yürekten şifa dileğimi tekrarlıyorum.
Kendisi hakkında olumsuz görüş ifade ettiğim için üzgünüm.
Bahsi geçen olayı oğlunun ağzından duyduktan sonra kendilerine saygı duyduğumu ifade ettim.
Günümüzde özlediğimiz siyasetçi ve bürokratlar.
Ölenlere rahmet, kalanlara sağlık ve mutluluklar diliyorum.
