Siz bu muhalefetin vaveylalarına bakmayın.
Baz etkisiymiş!
Ölü kedi sıçramasıymış,
Şuymuş, buymuş.
Bunları muhalefetten öğreniyoruz.
Yav, koskoca TÜİK yalan mı söylüyor.
Büyümüşüz işte.
Sıçrama var mı var, büyüme olmuş mu, olmuş.
Sen işine bak, ey muhalefet!
Baz etkisi şöyle bişeymiş.
Diyelim ki, bir önceki sene aynı dönemde küçülmüşsün.
Bu dönemde büyümen kaçınılmaz oluyormuş.
Baz etkisi demek, işte bu.
Topun yere vurup yükselmesi, kedinin damdan düşüp öldükten sonra tekrar yukarıya sıçması gibi.
Sosyal medyada bazıları “neremiz büyüdü?” sorularını soruyorlar.
Sen fark edemediysen, ne diyelim arkadaş!
Seni daha nasıl ikna etsinler?
Büyümüşsün işte.
Pazardaki tazgâhlarda sebze ve meyvelerin fiyatları büyümüş.
Kiralar büyümüş.
Vergi oranları büyümüş.
Daha da kötüsü, göbekler büyümüş.
Adam et alamıyor, tavuk alamıyor, sebze alamıyor, meyve alamıyor ve bunları azar azar yiyorsa, bir de ekmeğini yemeğin dibine banım yutuyorsa,
Makarnayı bile ekmekle birlikte götürüyorsa,
Göbek elbette büyür.
Onunla birlikte sen de enine boyuna büyürsün.
Bu hesaba TÜİK ne yapsın?
Sen boğazını tutamıyorsan, devlet buna ne yapsın?
Kömürünü veriyor, makarnanı veriyor, bulgurunu veriyor.
Pirinç pilavı yiyeceğine bulgur pilavı ye.
Bulgurun kalorisi daha düşük.
Pirinç pilavı yemek senin neyine?
Göbeği böylece büyüttün, günahını RTÜK’e yüklüyorsun.
Ah muhalefet! Milletin neresinin büyüdüğünü görmeden ahkâm kesiyormuş.
Ölü kedi sıçramasıymış!
Adamın her bir yeri ölmüş, nasıl sıçrasın?
Haksızlık etmeyelim.
Büyüyoruz işte!
Ne diyor Diyanet?
Şükret!
Şükretmezsen şükürsüz kalırsın!