Sarıkamış’ta 90 bin vatan evladının tipide dondurulduğunu, 2023’te 11 ili kapsayan depremde verdiğin onbinlerce can kaybını hatırlayınca doğal felaketlere karşı vereceğin savaşın; yabancı bir düşmana karşı vereceğin savaşlardan çok daha önemli hale geldiğini görebilirsin.
Bu nedenle; İHA’lar SİHA’lar, Denizaltılar, savaş uçakları yapıp modern ordular kurmak kadar; kentsel dönüşüm yapıp insanlarını depreme dayanıklı konutlarda oturtmak, olası afetlere hazırlık amacıyla halkı bilinçlendirip, arama kurturma ekipleri oluşturup gerekli hazırlığı yapmak ta o kadar önemlidir.
Görür: 25 yıldır depreme hazırlanamadık
Yazının girişinde; Prof. Naci Görür’ün depremin yıldönümde yaptığı değerlendirmede “Biz hep depremde konuşuyoruz. Etkinlik yapacağız diye gösterişe sapan vitrine yönelik çalışmaları yapıyoruz. Ondan sonra unutuyoruz. 25 yıldır depreme hazırlanamadık ”sözlerini hatırlatmak isterim.
Ve ‘Halkın eğlence, etkinlik ihtiyacı, canını korumaktan daha mı önemlidir?” sorusunu sormak isterim. Sormak isterim çünkü gidin bakın 'Kimilerinin; halkın eğlence ihtiyacını dert edindikleri kadar halkın canını dert etmediğini' görürsünüz.
*
Bugün tüm uzmanlar İstanbul’da yaşanabilecek bir deprem felaketenin yaratacağı enkazın altından Türkiye’nin kalkmasının çok zor olacağını, binlerce insanımızı kaybedeceğimizi ileri sürüyorlar. O halde İstanbul’da durum nedir, uzmanlar ne diyor?
Kurum:İstanbul’da her an yıkılacak 600 bin konut var
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikilği Bakanı Murat Kurum “Bugün, özellikle İstanbul’umuzun yeni bir depremi kaldıracak gücü yoktur. Sadece İstanbul’un değil ülkemizin de maalesef böyle bir depremi kaldıracak gücü yoktur. İstanbul’daki 7.5 milyon konut ve işyerinin 1.5 milyonu yüksek risk altındadır. Ne yazık ki milyonlarca İstanbullu kardeşimiz tıpkı Konya’daki bina gibi her an yıkılacak 600 bin evde oturmaktadır.” bilgisini paylaşıyor.
1999 depreminden bu yana ancak dörtte biri dönüştürüldü
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Dr. Buğra Gökçe’nin 2024 ağustos’un da yaptığı değerlendirmeye göre; İstanbul’da her üç yapıdan ikisi 2000 yılı öncesinde yapıldı. 6,8 milyon konutun yaklaşık 1,3 milyonu riskli. 1999 depreminden sonra dönüşmesi gereken konutların yalnızca dörtte biri dönüştürülebildi.
İstanbul 25 senedir depreme hazırlanamadı
6 Şubat depreminin yıldönümünde konuşan yer bilimci Prof.Dr.Naci Görür, “Biz hep depremde konuşuyoruz. Etkinlik yapacağız diye gösterişe sapan vitrine yönelik çalışmaları yapıyoruz. Ondan sonra unutuyoruz. Etkinlikte birini konuşturuyoruz, bir plaket veriyoruz, 3-5 alkış, tamam. Siyaset de bunu yapıyor, yönetim de bunu yapıyor. Sokağa inin, iş yapın. Bu iş o kadar zor değil. Zor olan birtakım işleri de devletle belediye, halk bütünleşir, yumruk gibi olursa biz İstanbul’u 10-15 senede depreme hazırlarız, 25 senedir hazırlayamadık. 25 senede değil İstanbul, Türkiye’nin tümü depreme hazırlanabilir” diyor.
Eğlence mi önemli, halkın canı mı?
Ne kadar doğru söylüyor Görür hoca değil mi? Gidin bakın; etkinliklere milyonları harcayan kimi kurumların; kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık için üç kuruş bile ayırmadıklarını ve dişe dokunur bir iş yapmadıklarını görürsünüz. Ya arkadaş, halkın eğlence ihtiyacını dert ediniyorsunda canını dert etmiyor musun?
Ondan sonra da yıldönümlerinde bir kaç güzel sözle ana sorunları geçiştir ve çaresizce büyük felaketle karşılacağın depremi bekleye dur..
Akgün: Onbinlerce insan konteynırlarda
İstanbul'un depreme hazırlanması çok önemli. İstanbul deyip te Türkiye'nin diğer yerlerini görmezden gelmek olmaz. Türkiye' genelinde de alınan önlemlerin çok ama çok yetersiz olduğunu yetkililer söylüyor zaten.
Ama sıcak bir örneği hatırlatmak isterim. Daha önceki gün Hatay’dan gelen ve bölge ile gazetemize konuşan; Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr.Hasan Akgün, yeni yapılar yapılmasına, inşaatların sürüyor olmasına rağmen insanların büyük oranda konteynerlerde yaşadığına işaret etti. Akgün; yetkililerin “40 bin konut teslim edildi’ dediğini hatırlatan vatandaşların kendisine; ‘Konteynerlerde 200 bin insan yaşıyor. 40 bin konut teslim edildiyse, her konutta 4 nüfus yaşasa konteynerlerde kalanların 160 bin kişi azalması lazım. Ama azalma yok” diye dert yandığnı ifade etti.
Mutlaka çalışma yapılıyor ama belli ki çok yetersiz. Belli ki hala gidilecek çok yolumuz var.
-
