Hava çok sıcak!
Sıcak demek bile az geliyor.
Değil sokağa çıkmak,
başını dışarı çıkartmak istemiyorsun,
öylesine yani...
*
Balkona,
yılların yaşlı çam ağacının gölgesine sığınıyorum.
Kozalaklar kaplamış gövdesini, yorgun gözüküyor...
Ama, dal uçlarında taze iğne yaprakları
inadına patlamışlar fıstık yeşili.
Oynuyorlar bir o yana bir bu yana...
Onlar sallandıkça kuşların senfonisiyle,
hafif bir rüzgar esiyor üzerime doğru,
serinliyorum...
*
Yaşlı çam ağacım ve ben, göz göze geliyoruz,
gülümsüyoruz birbirimize.
O benden memnun, ben ondan.
*
Kollarımı uzatıp, sarılmak istiyorum gövdesine,
anneme sarılır gibi, sığınır gibi...
Biran unutmak herşeyi,
açlıkla ölümü bekleyenleri, yürüyenleri,
acımasız savaşları ve çaresiz çocukları...
Sanki hiç olmamışlar gibi,
herşey çok güzel gibi, insanlar çok mutlu gibi...
Sadece birkaç saniye,
unutabilmek gerçekleri...
*
Yaşlı çam ağacım ve ben, göz göze geliyoruz,
Bu kez gözlerimizde birkaç damla yaş
Ağlaşıyoruz..