Uzunca bir süredir İstanbul dışında yaşıyoruz. Ara sıra özlem gidermek için geliyor, bir süre kalıp tekrar geri dönüyoruz. Gelişimiz heyacanla, dönüşümüz ise bu yorucu ve stresli ortamdan kaçarak oluyor maalesef.

Kilometrelerce yolculuk yapıp İstanbula kavuşuyoruz ve sınırlarına girdiğimizde evimize trafik kaosundan saatlerce ulaşamıyoruz.

Bu kez uçakla geldik, havaalanında Ayşe Kulin’in Taksi kitabını görüp aldım. Uçak inene kadar eşim ve ben bitirmiştik. İstanbul’da taksiyle ilgili başından geçen öyküleri yazmış Kulin, okurken kendimizin de yaşadığı olayları hatırlayıp gülümsedik hüzünle.

Gerçekten de bir taksi sorunu var İstanbulda yaşayanların. Son üç yıldır, bulunduğum semtin taksi durağından taksi çağırabilme lüksünü yaşayamadım. Ne zaman arasam araç yok cevabını aldım. Yağmurlu, güneşli havalar hiç farketmiyor, cevap aynı “Taksi yok hanımefendi”.

*

Dün, Kadıköy’e gittim. “İstanbul Kart”ımı bulamadığım ve de minibüslere binmeye cesaret edemediğim için taksiyle gitmek zorunda kaldım.

Arkadaşımla laf lafı açıp, muhabbet uzayınca dönüşüm akşama kaldı. “Dışarısı soğuk, buraya taksi çağıralım” dedi. Dedi ama bulursan çağırırsın. Telefon uygulamalarından da aramasına rağmen ortada taksi yok. Bir tane bulduk, o da Küçükyalı’ya gideceğimi öğrenince iptal etti. Bir süre bekledim, baktım hayır yok, rıhtıma ineyim, telefonda da aramaya devam edeyim, belki daha rahat bulurum diyerek yola koyuldum.

Rıhtımda bir sağa bir sola yürüyerek hem yoldaki taksilere bakıyor hem de telefonumda sürekli aratıyorum. Soğuk içime işlemeye başladı, hafiften de yağmur çiseliyor. Tam bir saat Kadıköyün göbeğinde taksi aradım. Sonunda birini durdurabildim ve bindim.

*

Çok iyi bir şoföre denk gelmiştim şansıma, “Çok üşümüşsünüz” dedi halimi görünce, arabanın sıcaklığını yükseltti. Ben şikayete başladım tabi; “Neden taksiler durmuyor ve de bulunamıyor” diye. “Trafiğin yoğunluğundan” dedi. Kadıköy’den Kozyatağı’na kırk dakikada gitmiş arkadaşı. Bu yüzden kısa mesafe almayan taksiler, artık uzun mesafe de almıyormuş. Artık orta mesafe gidip gelicez anlaşılan.

“Telefon uygulamasında hiç taksi gözükmüyor, eskiden çok rahat bulurdum onunla bir sorun mu çıktı?” diye sordum. Verdiği cevap işin vehametini ortaya koydu “ Artık bir çok taksici uygulamayı kapatıyor, açmıyor” dedi. Yani boşuna saatlerce ordan taksi çağırmaya çalışmışım ben. Herşey gibi onun da ömrü dolmuş demek ki.

*

Türkiyenin halinden, dolardan, ev satışlarından ve geçim derdinden bahsederek güzel bir sohbetle ve de uzun bir yolculukla evime varabildim sonunda.

İstanbul’da taksi sorunu bir gerçek. Çözülmesi için köstek değil destek olunması gerekiyor. Ve ilgili kişiler kendi küçük hesaplarının peşinde değil, İstanbul halkının gerçek ihtiyaçlarının çözümü için çalışmaları gerektiğini bilmeliler.