Bir gün gibi hızlı geçen bir haftadan merhaba sevgili “Dünlük”. Bu hafta yine en çok pandemi ve onunla ilgili haberler yazıldı çizildi. Ben de oradan ilham aldım bu haftaki yazımı…

Hemen her çocuğa küçüklüğünde “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” diye sorulmuştur ve cevaplar arasında “doktor” şıkkı çoğunluktadır. Özellikle de pandemi döneminde bir yandan kıymetlerini daha fazla anlar olduk doktorların, ama bir yanda bu meslek grubuna saldırılar arttı.

Geçen yıl bir tanıdığın üniversite sınavına giren oğlu “Mühendis olup aç mı kalacağım, doktor olacağım tabii” demişti. Sonuç ne oldu bilmiyorum. Kazandı mı, kazanamadı mı? Ama doktor olmak için “para” kriterinden çok “hayat kurtarma amacı”, “insan sevgisi” gerekiyor gibi gelmiştir bana hep. O yüzden cevabına şaşırmıştım.

TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) 2020 1. Dönem yerleştirme sonuçları açıklandı geçtiğimiz günlerde. ÖSYM’nin yayınladığı puan listesine göre, ilk 100 kişiden 40’ı Deri ve Zührevi Hastalıkları alanını seçerken, 16 kişi ise Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi alanını tercih etmiş. Üçüncü tercih edilen branş 13 kişiyle Radyoloji olmuş.

100 kişiden 7’si Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon alanını, 5’i Göz Hastalıklarını, 4’ü Radyasyon Onkolojisini, 3’ü Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları ve Tıbbi Genetik alanını, 2’si ise Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığını uzmanlık alanı olarak seçmiş.

Nöroloji, Kalp ve Damar Cerrahi, Tıbbi Biyokimya, Kardiyoloji, Nükleer Tıp, Tıbbi Patoloji ve Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ana branşlarına ise yalnızca 1 hekim yerleşmiş.

İlk yüzde eskinin gözde branşı jinekoloji, dahiliye ve çocuk branşlarının olmaması dikkat çekiyor.

Haberin yazıldığı medikal haber sitesinde genellikle doktorlar ya da doktor adaylarının yazdığı yorumlar vardı.

O yorumlardan birinde özel sektörde ya da muayenehanede çalışılabilecek branşların seçildiği yazıyor. Şöyle devam ediyor yorum: “Değişen toplum değerlerinin bir sonucu bu. Mesleğe, emeğe ve hekime saygı, takdir, sevgi minnet kalmayıp hakaret tehdit, dayak, şiddet ön plana geçince geriye tek somut değer kaldı: Para.”

Bir başka doktorun yorumu ise “Döner sermaye yönetmeliği ve malpraktis mevzuatı bir an önce değişmelidir. Böyle giderse ülke beyin cerrahı, kadın doğum uzmanı, genel cerrah, göğüs cerrahı bulamayacak” şeklinde.

Facebook’taki yorumlarda da doktorlar ya da doktor adayları “hasta yakınlarından gördükleri şiddet”, “İnternetten okuduklarıyla doktordan çok biliyorum tavrındaki hastalar” nedeniyle bazı bölümlerin tercih edilmediğini söylerken “hasta” adayları doktorları “parayı tercih etmekle”, “kolayı seçmekle” suçluyor. İleride o seçilmeyen branşlardan doktorlara kendilerinin de ihtiyaç duyacaklarını hatırlatıyorlar. 

Bu iki ucu sivri bir bıçak. Doktorlara maddi ve manevi hak ettiklerini vermeyen sistem ve hastalar bir yanda, sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanmadığını düşünen hastalar bir yanda… Sistem düzelir mi bilmiyorum ama ileride o “tercih edilmeyen” branşlar için yurtdışından hekim ithal etmek zorunda kalmayız inşallah diyerek bitiriyorum.

Sağlıkla kalın.