Geçen gün yazdığım ‘Dünya neden tehlikeli bir yerdir “ başlıklı köşe yazısında Einstein’in “ Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, seyredip hiç bir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli yerdir” sözüne atıf yaparak insanlarımızın ve kurumlarımızın hayata müdahale etmesini istemiştim.
Arka arkaya geldi. Önce Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün gezdiği mahallelerde girdiği bakkal dükkanlarında veresiye defterlerini kapatmaya başladı. Buna Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz eklendi. Yılmaz köylerdeki bakkallarda bulunan veresiye defterlerini kapattı.
...
İstanbul’da Büyükçekmece ve Silivri ilçeleri gerek konumları, gerekse hem sanayii, hem tarım açısından zengin topraklara sahip olmaları nedeniyle diğer bir çok ilçeden ekonomik olarak iyi durumda olan ilçeler. Türkiye’nin bu anlamda en üst sıralarda yer alacak iki ilçesi.
İyi de arkadaş bir çok bakkalda veresiye defterleriyle karşılaşmak ne demek. Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ü bir kaç gündür takip ediyoruz. Mahalle mahalle geziyor. Semt bakkallarına giriyor. Veresiye defterine bakıyor, borçları kapatıyor. Tepecik öyle, Kamiloba öyle, Kumburgaz öyle... Her semt borçlu vatandaş dolu. Silivri de öyle. Bir çıkıyorlar köylere. 17 köyde 319 vatandaşın veresiye borçları kapatılıyor. Bunlar ortaya çıkanlar. Ya çıkmayanlar. Ya veresiye bile alamayacak durumda olanlar.
Beynime yüklenen yorgunluktan el parmaklarımın enerjisi tükeniyor. Tuşları yazmakta, kelam etmekte zorlanıyorum.
...
Sözcü Gazetesi, uluslararası araştırma kurumu verilerine dayanan bir veriyi açıklıyor. Grafikte görüyorsunuz. Sefalet Endeksi’nde Güney Afrika’dan sonra ikinci sıradayız. Ne kadar övünsek azdır!
...
Bu ülke kadar güzel konumu olan bir başka ülke varmı? Bu göller, bu nehirler, bu ovalar, bu ormanlar, bu denizler hangi ülkede var? Teknolojinin bu kadar da geliştiği bir dönem. Uzaya falan gitmemiz konuşuluyor.
Öte yandan İstanbul gibi bir kentin en iyi iki ilçesinde yüzlerce-binlerce veresiye boçlusu. İstanbul böyle ise Anadolu nasıl acaba. İnsan düşünmek bile istemiyor.
Hal bu iken; Uuzaya gitsen ne olur, gitmesen ne olur?
Bu ülke bu hale nasıl düştü. Bu eser Atatürk döneminden sonrasında iktidar olan hükümetlerin eseridir. 1950 yılından bu yana 70 yıldır, CHP iktidar olamadı değil mi? Kimler iktidar olduysa az ya da çok hepsinin bu sonuçta payı var.
Bu sonucun ortaya çıkmasında katkısı olanları ben affetsem, bu ülkenin genç yürekleri affeder mi acaba?
...
Ve bugün Anneler Günü. Veresiye defterlerinin yazıldığı evlerde Anneler Günü nasıl kutlanıyor dersiniz? O evlerde annelerin tencerelerinde ne kaynıyor acaba? Bu evlerde çocuklar bayramı nasıl karşılayacak?