Bu sefer bir hafta rötarla merhaba sevgili “Dünlük”… Geçen hafta ikinci üniversite için açık öğretim sınavlarım vardı. Üç gün sürüyordu ama ben o stresi bir günde bitirmek istedim. O yüzden tekrar merhaba. Özlemişim.
Geçen hafta öne çıkan haberlerde yeni bitcoin dolandırıcılığı vardı. Thodex CEO’su Faruk Fatih Özer’in, 2 milyar dolarla Arnavutluk’a kaçtığı söylentileriyle ortalık bir anda karıştı. Özer hakkında kırmızı bülten çıkarıldığı ve 31 milyon lirasına el konulduğu haberlerini okuduk sonra. 8 ildeki operasyonlarda 62 kişi gözaltına alındı. Gelişmeleri hep beraber göreceğiz tabii ama bu haber sosyal medyaya ilk düştüğünde 80’lerdeki banker skandalına benzetenler vardı.
Benim için yeni yatırım aracı bitcoin, uzak durulması gereken bir şey. Ben ki hisse senedine bile uzak bir insanım. Yıllarca bayram, yılbaşı, haftada bir gün izinle çalışarak kazandığım -bazı zenginlerin çerez parası ama olsun- paranın, biraz daha fazla kazanma hırsı yüzünden tamamen yok olmasını seyredemem. Çünkü bu tür ‘çok kazanç getiren’ araçların, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan etme riski çok!
Dün instagramda güzel bir fotoğraf vardı. “Bedava peynir fare kapanında olur” yazısıyla fare kapanındaki güzel bir kaşar peyniri parçasının fotoğrafı. Altında da bitcoin, mitkoin yazıyordu. Aynı fikirdeyim. Birisi size herkesin vereceği faizden ya da kârdan fazlasını vereceğini söylüyorsa, orada bir bit yeniği vardır. İlk birkaç seferinde kazanmış olabilirsiniz. Ki bu kaz gelecek yerden tavuğu esirgememek, yani kazı yemlemek oluyor. Ama sonra kazları elinde toplayan kişi, kaçıp o kazların tüylerini yolmaya tek başına gidiyor!
Televizyonda haber seyretmiyorum. Bazen gittiğim yerde denk gelirsem bakıyorum. Geçen yıllarda gördüğüm bir haberde, yanlış hatırlamıyorsam, bir eve geliyorlar. Senin altınlarının üzerinde büyü var, o büyüyü bozarsam, altının çoğalacak diyorlar. Sonra da büyü bozma bahanesiyle aldıkları gerçek altını alıp yerine sahtesini bırakıyorlardı. Burada sırf cahillik yok. Kötü kalplilik ve aç gözlülükle cahilliğin birleşimi… Daha fazla para gelecek diye eldekinden olma! O tiplere hiç acımıyorum. Hatta oh olmuş bile diyorum.
Bir de yeni dolandırıcılar türemiş. “Bahçeyi kazarken altın sikkeler buldum, benim hastam var, sana vereyim sen sat, bölüşelim” diye mesaj atıyorlarmış. Kimi polise haber veriyormuş, kimi mesajı direkt siliyormuş. Ama uyanık geçinen yüzlerce kişi dönüyormuş. Sonra elinde sahte sikke ve verdiği milyarlarca lirayla kalıveriyormuş. Tarihi eserle ilgili suç ortaklığı olduğu için çoğu polise de gidemiyormuş. Bu da aç gözlülükle çok para kazanacağım diye çıktığı yolda, elindekinden de olmak! Ne diyeyim, Allah gözlerini doyursun. Belki o zaman dolandırıcılar işsiz kalır da daha düzgün yollardan para kazanmanın yollarını ararlar!