yine yürüyüşe geçti karıncalar

hınca hınç doldurdu

– sokaklarını beynimin

ve peşinde aklımın

– başladı dolaşmaya tilkiler

birbirine girdi perdeleri bağlamanın

tam da türkü vakti

– ne yararı var ağlamanın

*

her seferinde alabanda yedi sevdalar

kopardı halatlarını çımacılar

kaç gemi gelip geçti

kaç kaptan dümen kırdı

ve kaç liman ağladı; hırsından bilmiyorum

bir yel esti ardından; koptu fırtına

kırdı kanatlarını kuşların

ama bitmedi o sevgiler

ve yenilmedi hiçbir zaman “zaman”a

sürgünde de olsa; kırımda… kıyımda da

isyanda çünkü hâlâ

– o kutsal öfkeler!

*

her okun bir yayı

her enin bir boyu

ve her huysuzun bir huyu vardır

ben de bencileyin bir huysuzum

ve bir sevda delisi

sebep sorulmaz “mecnun”lara

“kerem”lere, “ferhat”lara

sen onu “leyla”lara sor

sen onu “aslı”lara, sen onu “şirin”lere

hasılı, hâsıla bu dostum

hadi; eyletme beni

bir şarkı söyle ertelenmiş makamdan

– ötleğen (*) etme beni

*

İstanbul, 1982

(*) ötleğen: çok öten kuş