CHP Silivri İlçe Belediye Başkan Adayı Bora Balcıoğlu, seçim startını İlçe Başkanlığının düzenlediği ‘Birlik beraberlik’ temalı bir toplantıyla verdi. Parti Meclisi Üyesi Berker Esen, Silivri Eski Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Değirmenköy eski Belediye Başkanı Mümin Tuğlu, Gümüşyaka eski Belediye Başkanı İsmet Kirazpınar, eski Milletvekili Sıdıka Sarıbekir, dört eski ilçe başkanı, bazı aday adayları toplantıdaydı. Birlik beraberlik görüntüsü epeyce sağlanmıştı. Ama eksiklik vardı. Gözler aday adaylığı kampanya sürecinin iddialı iki ismi Doruk Bulut ve Melih Yıldız’ı arıyorlardı. Yoklardı. Doruk Bulut’un neden gelmediği ile ilgili ikna edici bilgiye ulaştım. Off The record paylaşıldığı için yazamayacağım. Ancak Melih Yıldız konusunda ikna edici bilgi edinemedik.
Yıldız'ın yanıt vermeyen telefonu
Sonra Melih Yıldız’ı telefon arandı yanımda bir arkadaş tarafından. Telefon çaldı, çaldı, çaldı. Ses yok. Aramanın üstünden dakikalar geçti, saatler geçti. Geri dönüş yok. Arayan arkadaşın telefonu Yıldız’ın telefonunda kayıtlı. Görüp dönmemesi mümkün değil. Ama dönmüyor, dönmek istemiyor. Anladık ki Melih Yıldız’ın kırgınlığı küskünlüğü sürüyor.
*
İlkelerin ve partinin mi adamı sınız, kişilerin mi?
Aday adaylığı kampanyası süreci başladığında biz; Doruk Bulut, Melih Yıldız ve Bora Balcıoğlu’nu iddialı olarak değerlendiriyor, ilk ikisinin şansını Balcıoğlu’ndan yüksek görüyorduk. Günler geçtikçe Bora Balcıoğlu ile olumlu anlamda kamuoyundan geri dönüşlerle karşılaştık. Adaylığın açıklandığında da bu nedenle şaşırmadık. Ve yine o günlerde Balcıoğlu’nun kazanma şansı genel olarak yüzde 50’inin üzerinde görülüyordu. Adaylık açıklandıktan bugüne kadar süren etkinlikler, söylemler, gelişmeler ise gözlemlediğimiz kadarıyla Balcıoğlu ve CHP adına sürekli eksi yazıyordu. Başlangıç’taki yüzde 50’inin üzerinde görülen şans giderek eriyordu. Bunun en büyük etkenlerinden biri parti içerisinde gelişen kişilerin adamı olma yönündeki söylemlerdi. Balcıoğlu nihayet buna sert bir tepki verdi. Ve partinin ve ilkelerin adamı değil, kişilerin adamı olarak anılan isimlerle çalışmak istemediğini vurguladı. Toplantıda konuşan Parti Meclisi Üyesi Berker Esen de Balcıoğlu kadar sert ve açık ifade etmese de O da birlik ve beraberliğe dikkat çekti ve Balcıoğlu’na destek verdi.
*
İşte Balcıoğlu'nun önündeki en büyük engel
Her adayın seçilme şansını doğrudan etkileyen, her başkan adayının başarıyla aşması gereken en büyük engellerden biri belki da en başta geleni Belediye meclis üyelikleri listesidir. Bora Balcıoğlu bu önemli aşamayı nasıl geçecektir? Kamuoyuna yansıyan ve hizipçiliği andıran söylemlerin yüzde 99'u listede yer alması muhtemel kişilerle bağlantılı çıkmaktadır. 75 belediye meclis üyeliği başvurusu vardı. Listede ilk 20 içinde yer almayanların kırgınlık göstermelerini doğal olarak beklemek gerekir. CHP eğer Meclis üyeliklerini önseçim ya da temayül yoklamasıyla belirlese; ne ortaya hizipçi söylemler çıkacak. Ne O’cu Bu’cu denecek. Ne böyle sıkıntılı bir süreç yaşanacak.
Balcıoğlu ve CHP’yi bekleyen bir başka sıkıntı şudur. Vurgulamak gerekiyor ki, CHP’nin Silivri’de beş bin üyesi var. Başkan adayının belirlenmesinde devre dışı bırakılan üyeler, meclis üyelerinin seçimde de devre dışı bırakılmış durumda.
EE diğer partilerde de aynısı. Neden CHP’de sıkıntı olsun demeyin. Diğer partilerin üyeleri lider partisi olduklarını bilerek katılıyorlar partilerine. CHP’nin üyeleri ise; ülkede olduğu gibi parti içinde de demokrasiye önem veren; üyeye seçme ve seçilme hakkını tanıyan bir parti olduğu için katılıyor. Peki CHP’nin üyesi dışlandığı için kırılmaz mı? Adam yerine konmamak kadar kırıcı bir şey olmaz. Kırma kırılırsın, incitme incinirsin!
Tam da burada CHP'nin ders alması gereken iki örnek kendini hatırlatıyor. 2009 da meclis üyelikleri önseçim ile belirlendi CHP başkanlığı kazandı. 2014’te meclis üyelikleri alındı kalem ele yazıldı, üyeler dışlandı seçimi kaybedildi. Bora Balcıoğlu’nun önündeki en büyük engel bu yöntemdir. Eğer meclis üyelikleri ne kadar adil ve kapsayıcı olursa az yara alacaklardır. Yok eğer Balcıoğlu’nun dikkat çektiği gibi liyaket değil de çok büyük oranda ; “O cu-Bu’cu “ olarak nitelindirilen isimlerden oluşursa, oy getirecek isimler tercih edilmezse büyük yara alacaklardır. Bilime, akla, lıyakata önem verdiğini sürekli vurgulayan bir parti düşünün 2019 meclis üyeliği listesinde; Hukukçu yoktu. Şehir Plancısı yoktu. Mimar yoktu. Çevre mühendisi yoktu. Jeolog yoktu. Doktor yoktu. Gazeteci yoktu. Sosyoloğ yoktu. Bu nedenle de bakıyorsun Hukuk Komisyonu'nda hukukla uzaktan yakından ilgisi olmayan tekel bayii meclis üyesi yer alıyor. Olacak şey değil.
*
Medya ilişkileri çok hatalı
CHP ve Bora Balcıoğlu’nun hayati önemde yaptığı bir başka hata. Medya ile ilişkiler. Hepiniz ve hepimiz biliyoruz ki, Partilerin ve adayların seçim dönemlerinde medya ile ilgili özel çalışmaları olur. Reklamlar verirler, tanıtım ilanları verirler. Şu bu.. Secim Kampanya içinde medya ile çalışma da hayati bir önem taşır.CHP Silivri ilçe teşkilatı medya kuruluşlarından teklif alıyor. Biri şu diyor, diğeri bu diyor, öbürü o diyor. CHP ve adayı medya ile ilişkileri kendileri; adil ve eşit şartları yaratacak şekilde yönetmiyor, karşılarındakilerin irade beyanına teslim ediyor. Sonra da karmakarışık bir durum ortaya çıkıyor. Oysa onlar 40 kişiydiler hepsi birbirini bilirdi. Ortada nelerin geliştiğini de en hızlı da onlar öğrenirlerdi. CHP medya içinde kendini olumsuz bir şekilde tartıştıracak bir yöntem benimsemişti.
Meclis üyeliği tesbit yöntemi sıkıntı. Medya ilişkiler sıkıntılı. Yürüdüğün yol ve benimsediğin yöntemler yanlışlıklarla dolu ise; karşınızda çok güçlü olduğu da apaçık ortada olan bir adaya karşı başarılı olma şansınızı riske atmış olmaz mısınız?
*
Yazıyı Bora Balcıoğlu’nun konuşmasını hatırlatarak tamamlayalım.
“En önemli bir hususuda hatırlatmak isterim. Elbette bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da bizlerin birlik ve bütünlüğünü zedelemek için birtakım söylemler birtakım dedikodular olacaktır. Bunlar normaldir. Çünkü biz güçlüyüz. Bu gücümüzün herkes farkında. Sokak farkında, cütündaşımız farkında. Bizler O’cu Bu’cu diye son zamanlarda duyuyorum. Ayrıştırmaya bölmeye çalışacaklardır. Başka türlü bizlerle mücadele edemezler çünkü. Buradan bir kez daha net olarak ifade ediyorum. Benim bakış açımda O’cuymuş, Bu’cuymuş anlaşıyı asla yoktur olamazda. Bu anlayışa sahip olan arkadaşlarla da çalışmak istemem. Bunu da net olarak ifade etmek istiyorum.”
Not:
Hizipçilik CHP’nin tarihinde sürekli yer almış ve partiyi sürekli yiyip bitirmiştir. İnönü-Kemal Satır; İnönü-Ecevit; Ecevit-Baykal; İnönü-Baykal; Ve son olarak ta Kılıçdaroğlu’cu-İmamoğlu’cu ile İmamoğlu’cu –Özel’ciler..