CHP Silivri İlçe Başkanı İbrahim Kömür’in, CHP’nin Silivri’deki ilk altı aylık icraatını değerlendirmek amacıyla düzenlediği toplantıyı pür dikkat izledik. Uzun bir değerlendirme yapıldı, sorular soruldu, yanıtlar alındı.

Önemli bir toplantı olacağı iletilen mesajda da ifade edilmişti. Altı ay sonra CHP’li Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’ndan icraatın içinden toplantısı beklerken, toplantı daveti ilçe başkanlığından gelmişti.  İlk soru burdan oluştu. ‘Neden belediye başkanı değil de ilçe başkanı yapıyordu ki böyle bir toplantıyı?’ Toplantı sonrasında bu soruyu sorduk.  ‘Başkan bey de yakında yapacak’ bilgisi paylaşıldı. İlçe başkanının böyle bir toplantısı yapması yasak değil. Yanlış algı olmasın.

*

CHP Silivri İlçe Başkanlığına belirtilen saatten en fazla beş dakika geç girdim. Çok güzel. Toplantı demek zamanında başlamıştı. İlçe Başkanı İbrahim Kömür konuşuyordu.

Bütün meclis üyeleri çevresinde idi ilçe başkanının. İlçe Kadın Kolları başkanı, Gençlik Kolları Başkanı, ilçe yönetim kurulu üyeleri de ordaydı. Bazı belediye başkan yardımcıları da öyle. Üyelerden de katılım vardı.  Başkan Kömür daha önce hazırlanmış olan basın bildirisini okuyordu.

*

İmamoğlu’na açılan davaya tepki gösterdi. Doğaldı.  ‘Silivri belediye başkanının yanındayız. İmamoğlu’nun yanındayız. Başkanlarımızı kimseye yedirmeyiz” dedi. Başkan doğru söylüyor. CHP’liler kendi başkanlarını kimseye yedirtmez! Burda aklıma rahmetli Erdal İnönü geldi.  İbrahim Kömür hatırladı ne yazacağımı tahmin ediyorum. Rahmetli İnönü,  bir restaurant’a girer parti üst yöneticilerinden bazı isimlerle. Garson sorar İnönü’ye ‘ Ne yiyeceksiniz?” diye.  İnönü’nün yanıtı etrafındakileri güldürür. ’Biz birbirimizi yiyeceğiz”

*

Altı aylık dönemde Silivri belediyesinde  yapılan bazı çalışmalardan bahsetti Kömür.  ‘Yüzlerini kızartacak hiç bir iş yapmadıklarını ve yapmayacaklarını’ sözlerine ekledi. Ve belediyenin alımından sonra kurum içinde bir ‘dirençten’ söz etti. Kimsenin ekmeğiyle oynamak niyetinde olmadıklarını sözlerine ekledi.  

*

Sonra bir ara ‘Basın arasında ayrımcılık yapmadık herkese eşit mesafede olduk’ dedi. Bana çok inandırıcı gelmedi. Çünkü bazılarını ötekileştikdiklerini adım gibi biliyorum.

 Yeri geldi soralım o zaman. Suna Göçengil ilçe başkanı olduğundan itibaren, Berker Esen ve İbrahim Kömür yönetimi de dahil yaklaşık on yıldır bir basın mensubu ve kurum sahibi olarak Silivri CHP ilçe örgütü bizimle herhangibir;  abone, reklam çalışması yapmış mıdır? Her kongrede basın ve tanıtım gideri diye giderler açıklarlar. Doğal olarak  bazı basın kurumlarıyla çalışıyorlar.  Peki  neden bizim kurumumuzu on yıldır ötekileştirirler ve dışarda tutarlar? Ben bu sorunun yanıtını bulamadım-bulamıyorum.

*

Peki neydi? CHP İlçe Başkanının böylesine önem atfedilen toplantıyı yapmasına neden olan. Bir gazeteci arkadaşımız sordu.?

Yanıt: CHP içerisinde, grupta sanki bir bölünme varmış algısı yaratılıyor, bazı isimlerde söylemleriyle buna destek oluyordu. Ama genelde böyle bir şey yoktu. Herkes birlik, beraberlik içinde başkanın yanındaydı. Zaten buna karşı gelen de CHP’li olamazdı.

*

Başkanın tespiti doğru. Neden kendi partilisi yüzde 54 ile birinci gelmenin karşısında olsun ki? Başkan bey’in altı aylık icraatıyla ilgili bazı eleştiriler yapanların,  başkan bey e karşı olabilecekleri , yüzde 54’ten rahatsız olabilecekleri sonucunu doğurmaz. CHP’liler demiyor mu ‘Bizim partimiz konuşan partidir. Herkes her şeyi eleştirebilir” diye..

*

Şimdi isterseniz belediye başkanının altı aylık belediye icraatlarıyla ilgili bazı gözlemlerimizi duyumlarımızı paylaşalım.

-Başkan bey birebir ilişkilerde çok başarılı.  Buna itiraz eden yok. Gülen yüzü, sıcak iletişim kurması kendi tarafına artı puan. Kuşkusuz en olumlu yanı. 

Ancak aynı başarı kurumsal halkla ilişkilerde yok. Halkla ilişkilerin başına koyduğu isim silivri kamuoyuna ne kadar hakim. Çok başarılı, liyakatlı bir isim olabilir. Ancak bazı alanlar deneyim ‘kamuoyunda kim kimdir detaylı bilmeyi’ gerektirir. Bilmiyorsa nasıl halkla ilişkiler yürütecek ki.

-Bora bey normal belediye hizmetlerinin yerine getirilmesi için yoğun çaba içinde. Ayrıca; öğrencilere, çiftçilere yönelik  çabaları iyi. Kısa dönemde üç tane de park yaptı. Önemlidir bunlar. Yine de şu söylenebilir. Yapılması gereken hizmetleri yapmak başkan beye artı puan kazandırmaz. Farklı hizmetler üretmesi kendi hanesine artı olarak yazılacaktır. Bu anlamda kamuoyunda böyle bir hizmet üretimi olmadığına ilişkin düşünceler vardır.  Haklı ya da haksızı bir yana bırakarak duyduğumuz şu yorumu paylaşalım.  ‘Volkan bey gitti Bora bey geldi de ne değişti. Sadece hizmeti veren bazı isimler değişti. Sunum aynı sunum, hizmet aynı hizmet.’

-Başkan bey hizmet üretirken kuşkusuz herkesime eşit mesafede olacak ve ayrımcılık yapmayacaktır. Nihayeti kamu hizmetini herkese sunmak ile mükellefsiniz.  Ama bazı hizmetlerde belirli tercihleriniz olur. Kültürel hizmetler bunlardan biridir. Konser verdirirken sanatçı seçebilirsiniz.  Örneğin Cengiz Kurtoğlu’na yönelik olarak,  sanatçılığının yanında  bir başka siyasi partinin propogandisti gibi çalıştığı belirtilerek neden konser verdirtildiği  sorusu soruluyor bazı kesimlerce. Buna yanıt olarak ‘Kendi istedi. Silivriðe oturuyor. Sanatçılar arasında ayrım yapılmaz” yanıtı veriliyor. Bu yanıt soruyu soranları ne kadar tatmin eder bilmem.

-'Madem Silivri’de oturanlara konser verdirtilecek. Yaşar Gören’e, Halil Erem Yerli’ye, Ahmet Ermiş’e de konser verdirtilebilirdi. Onlar istemiyor mu?' görüşü ileri sürülebiliyor. 

Sayın Balcıoğlu, muhtarlarla yaptığı toplantıda ‘vites artıracağız’gibi bir terim kullanmıştı. Bakalım, görelim.

Umarız iyi işler, toplum yararına farklı ve olumlu işler üretir. Bunu yaparken, bugünün oluşmuş olumsuzluklarına yol açan işlerden de uzak dururlar.