Bir telefon görüşmemizde Erhan Kızılyar dostum; Fransız siyasetçi Joseph Fouché’nin ilginç bir kişilik olduğunu bahsetmişti, ilgimi çekti, biraz araştırdım:
Yazar Stefan Zweig (1881-1942) 1929 yılında yazmış olduğu Fransız ihtilalinde bir politikacının portresi “Fouché” isimli romanında tarihin en önemli politikacılarından biri olan Fouché’nin portresini vermektedir. Zweig Fouché’yi ihaneti dâhilik yapmış bir kişilik olarak tanımlamaktadır.
Her konunun, mesleğin dâhisi var. İhanetin de dâhisi varmış. Fouché’yi araştırınca ihanetin dâhisi de olunuyormuş, öğrendim.
Fouché’nin mizacında; dikkat, temkinlilik, gözlemcilik, uyumluluk, uysallık, soğukkanlılık, kurnazlık, dalaverecilik, yaygaracılık, nezaket ve kayıtsızlık öne çıkan özellikleridir.
Bu özelliklerin bir insanda olması 1759-1820 Fransa’sında ihanetin dâhisini yaratmış.
Fouché; Fransız devriminde sırasıyla Monarşist, Jirondist, Jakoben, Thermidorcu, Direktuvarcı ve Napolyon’cu olmuştur.
Fransız devriminde Fouché yaşamış ve siyaseti yönlendirmiş de bugün dünyanın dört bir yanında Fouché’ye benzerler çıkıp da siyaseti yönlendirmiyorlar mı? İktidar öncesi nasıl söylem ve eylemlerle başlayıp, iktidara gelince döneklik ve ihanetin daniskasını yapanlar yok mu?
Günümüzde olduğu gibi tarihimizde de çoğunluktalar.
Fransız devriminde, Joseph Fouché. Osmanlı döneminde, Pir Sultan’ın öğretisiyle yetişmiş Hızır Paşa’yı da hatırlatmıyor değil insana.. Birisi ihanetin dâhisi diğeri ihanetin delisi.
Ortak yönleri ise: İHANET.
4 Ağustos 2021/ Folschviller, Fransa