CHP Büyükçekmece ve Silivri İlçe Kongreleri’ni kısmen izledim. Yapılan paylaşımları görüp değerlendirmeleri, tartışmaları okudum.

Önce Büyükçekmece’den başlayalım izninizle. Divan Başkanlığını Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemde MYK’ya alıp Genel Başkan Yardımcılığı görevi verdiği Devrim Barış Çelik yürütüyor. Kongre öncesi yapılan bilgilendirmelerde Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’e yakın isimlerin delege yapılmadığına yer veriliyordu.  Delege seçimlerinde; ilçe yönetimi, eski İlçe Başkanı Hüseyin Remzi Gökbulak ve eski Milletvekili Ali Şeker’e yakın isimlerin üstünlüğü ele geçirdiği bilgisini almıştık.

Salona girdim katılımcıları izledim.  Meclis Üyesi Coşkun Tanış, Akgün’ün yol arkadaşı Hasan Akkuş ve Başkan Danışmanı Reşit Oral salondaydı. . Divanda iki eski ilçe başkanı vardı. Dursun Tazegül ve Mehmet Tekdemir. Dursun bey Akgün ekibiyle ilçe seçimlerinde karşı karşıya gelmiş bir isim. Diğeri eski Cemevi başkanı aynı zamanda.

Kürsüde bir delege konuşuyor.. “Bu kongrede seçilecek yönetim Kemal bey taraftarı olacak. Ama şunu söyleyeyim genel başkan değişmez ise yerel seçimlerde başarılı olamayız” Bu sözlere karşılık verenler oluyor.  Divan Başkanı Çelik araya girerek konuşmacıya konuşmasını tamamlamasını istiyor.

Biraz sonra bir başka delege konuşuyor. ‘Ekrem bey hiç bir şey yapmadı. 500 CHP’li işe aldıysa 10 bin başka partiden aldı. Kemal bey ne yapsın. Kemal bey’e sahip çıkmayan CHP’liye yazıklar olsun.” Bu konuşmacı salondan yoğun alkış alıyor.  Demek ki biraz önce kürsüde konuşan ‘Kongreyi Kemal bey taraftarları kazanacak’ diyen konuşmacı doğru söylemiş.

Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün'ün şehir dışında olduğu için kongreye katılmayacağı bilgisini edindik. Başkanın kongreye katılmaması ilginç değil mi?

*

Sonra Silivri İlçe Kongresini izlemek üzere ayrılıyorum. Silivri’de basın masasına yöneliyorum. Ekrem bey’in İBB icraatlarını anlattığı broşürler var masalarda. Bu broşürler Büyükçekmece’de yoktu. Sonra konuşmacılar üst üste gelip hepsi de söz birliği etmişçesine; birlikten, beraberlikten ve Silivri belediyesi’ni alacaklarından söz ediyorlardı.  İki konuşmacı ise hem kongredeki havayı eleştirdi, hem İmamoğlu’nu. Emeğe değer verilmediği, sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla bağlar kuralamadığı ileri sürülüyordu. Özcan bey ise ülkenin yaşadığı gidı sorununa, tarım da uygulanan yaşanan yanlış politikalara dikkat çekiyor ve önlemler alınmasının önemine dikkat çekiyordu.

*

-Avcılar’da kongreyi kazanan listenin il delege listesinde eski 2 ilçe başkanı var. Bayram Acar ve Erhan Bozan. Eski İl sekreteri var Ali Oral. Belediye Başkanı Turan Hançerli var.

Silivri’nin İl delegesi listesine baktım. Hiç bir eski ilçe başkanı yok. Hiç bir eski belediye başkanı yok.  Neden acaba?

Salona baktım: Eski ilçe başkanları ya partiden ayrılmış ya küsmüs-küstürülmüş salonda yoklar. Mümin Tuğlu yok. Selami Değirmenci yok. Hüseyin Şahin yok. Abdullah Yıldırım yok. İlk ikisi  aynı zamanda yıllarca CHP’den belediye başkanlığı yapmış isimler ama yoklar. Çünkü bazıları partiden atıldı. Tamam Selami bey yanlışlar yaptı atıldı ama Mümin Tuglu niye yok mesela?  Gümüşyaka’da SHP’den Belediye Başkanlığı yapan İsmet Kirazpınar da yok.  Belediye Başkan Adayı olmuş Yılmaz Kandemir yok.  CHP’den belediye meclis üyeliği yapmış bir çok isim yok. Salonda olan eski ilçe başkanları ya da meclis üyeleri de;  Doruk Bulut dışında listelerde yok. 

Şimdi burada şu ortaya çıkıyor. Partinin gençleşmesi, yönetimde gençlerin yer alması güzel. Ancak bu biraz dikkatli yapılmalı. Gençleşeceğim diye partiye emek vermiş insanları, tecrübeyi ötelerseniz bu siyaset açısından; parti hafızasını dışlamak, insana değerler açısından ise vefasızlık olarak ta yorumlanabilir. Biraz dikkat etmek gerekmez mi? 

Bu durumda, sizler ne kadar ‘Birlik-beraberlik’ deseniz de bu sözler insana “ Hiç kimse kör kadar ışığı sevemez” sözünü hatırlatıyor. Ve dar grupçulukla duygusal birliğin  yok edildiği dikkat çekiyor. Bu koşullarda da beklenen hayallerin gerçekleşmesi biraz zor olmaz mı? Sorunun yanıtını da yöneticiler ve aday adayları ve CHP’liler düşünsün.