Az önce Halk TV’de Görkemli Hatıralar pragramını seyrediyordum. Bitiremedim, yarısında kumandaya basıp başka kanala zıpladım. Halbuki her haftasonu çok severek seyreylerim.

*

Yurdumun en güzel yerlerini gayet mütevazi bir yaklaşımla, hakkını vererek tanıtır Serhan Asker. Üstelik o yerleşimin halkıyla beraber ve o halkın yetiştirdiği önemli şahsiyetlerle…üstelik şarkılı, türkülü, şiirli, kitaplı, sanat kokan saatlerle…saatlerce. Hararetle öneririm herkese, izleyiniz. Eğer evdeyseniz ve zihninizi abur cuburla doldurmak niyetinde değilseniz Görkemli Hatıralar programı bence iyi bir seçenektir.

*

Ancak bugün benim hiç çekemeyeceğim, ne zaman konuştuğunu duysam içim kalkan bir ismi konuk almışlar. Ali Mahir Başarır! Bu adamı ne zaman görsem ya da istemsizce bir tv kanalında işitsem, Kılıçdaroğlu giderken sergilediği ölçüsüz, şımarık, pespaye sevinci canlanır gözümde. İnsanlar hata yaparlar, öfke duyarlar, eksikli davranıp gaf içinde olurlar. Olabilirler! Ancak eşhasın kişiliğinden kaynaklanan çirkinliğine hata yakıştırması beyhudedir.

*

Semirtilmiş artniyeti, beslenmiş kötülüğü, canı çıkası vefasızlığı ve çapsızlığı hata diye anlatamazsın. Çünkü fenalık kişioğlunun içinde yer ettiyse, etti de çıkarına ilişkin yerli yersiz kendini gösterdiyse biz ol hale kepazelik, pespayelik, hainlik diyoruz!

*

Daha önce de yazmıştım. Sayın Kılıçdaroğlu genel başkanlığında hiç bir şey yapmamış dahi olsa dünya siyasi litaratürüne giren “Adalet” yürüyüşü bile zatına iyiniyet gerektirir, saygı gerektirir. Bana kendisinin gitmesini istemiyormuydun diye soracak olanlara cevabım şöyledir; evet istiyordum, değişim bütün toplumların en kaçınılmaz dinamiğidir. Değişim sadece sosyal dinamikerden değil, aynı zamanda bilimsel, kültürel, tabii bir gerekliliktir.

*

Fakat Ali Mahir Başarır’ın yaptığı gibi ergen tavrı şımarıklığı ve kişilik zafiyetinden olma ahmaklığıyla sevinç gösterisine dönüştürülerek olmaz. Ayıptır, yazıktır, hakikatsizliktir!

*

Adama sorarlar şimdi; bu kıytırık tavrın ne işe yaradı efendi? başın göğe mi erdi, neren büyüdü? diye. Diyeceksiniz ki önü ovalarca açıldı, makamı dağlarca büyüdü. Evet görüyoruz öyle. Çok yazık ki öyle. Amma görünüz ki, “Büyümek için büyümek, bir kanser hücresinin ideolojisidir.” Umarım CHP genel merkezi de içinde büyüyen genç kanser gücrelerini erken görür.!

*

Hamiş: Ayrıca, Kılıçdaroğlu son kongrede genel başkanlığa aday olmak yerine, keşke delegelerin arasında yerini alıp efsane olsaydı. Keşke! Biz kendisini sevgiyle, saygıyla ananlardanız.