Eğer Silivri’deysen gündüz nerede olursan ol, ama gündoğumunda veya günsönümünde Kalepark’ta ol. Mümkünse. En azından haftada bir kere. Olabilirse! 
*
Güneş, on bin yıllık insan izlerinin üzerine ilk şavkını salarken, olmazsa, turuncuya kesmiş son ışıklarını Kale’nin üzerine dökerken kahveni burada içmelisin. Teknelerin dönüşünü görmelisin denizin üzerinde bütün heybetiyle duran parkın üzerinden. Karıncaların körelerine doğru attığı son telaşlı adımları! Kavimlerin seferlerini, insanların ilencini, hırslarını, pusuları duymalısın. 
*
Göz kulak kesilmelisin, bin yıldır edilen duaların en güzellerinin Kaleiçindeki ayinlerden semaya yükseldiğini işitmek için. Traklar, Yahudiler, Ermeniler, İtalyanlar, Rumlar, Tatarlar, Çerkesler, Boşnaklar, Arnavutlar, Kıptiler, Türkmenler, Türkmen Yörükleri tam on bin yıldır işte bu kalenin içinde dualar eder, dilekler uçurur, çocuklar büyütürler. Tam on bin yıldır. Hanımelileri koklayacaksın duvar diplerinde, parmak ucunla tüy gibi dokunarak ortancayı seveceksin, atkestanesine bakacaksın kırk yıllık kahvenin hatrıyla. 
*-
Kendini kapatarak şimdiye, öncenin ve sonranın aralığında köprüler kurulacak en efsane mekândır çünkü burası. Kahveni yudumla, bir yudum su iç, ardınca gözlerinin kepengini çek ve düşün. Uzun uzun. Tutkusu akşamüstüne zor dayanmış eski aşkların kuytulara sinmiş kaçak öpüşlerini dinle. İçinde hüzün. Yaşamak için birbirinin varlığından daha büyük nedenleri olmayan sevgililerin tutkusunu hisset. Merhametle, hoşgörüyle. Ve içinde tüzün…içinde tüzün.
*
Cesaret edenleri, müdanasız gülenleri, kendi derinine gömülenleri seyret. Bütün duyguları alenidir buranın, seçeceksin. Seçeceksin ki, duymak isteyene hiç bir şey gizli kapaklı değildir şu güzelim akşam güneşinin turuncu gerçeğinde. Kimsenin maskeyle dolaşmak içinden geçmez derin tesirler çevreleyince, hissedeceksin. Herkesin kendini koyverdiği saatlerdeyizdir şimdi…koyverdiği! 
*
Hane birdir burda, haneberduşa kızılmaz. Yan tarafta hanendeler, bira, şarap, anason kokuları, demkeşler, çilekeşler, çingeneler, sarhoşlar. Müşkülü unutmak olanlar. Kulak vereceksin. Göz kulak kesileceksin. Hayat denen gerçeğin en keskin yerindesin unutma! 
*
Ama sakın unutma, en azından haftada bir kere, gündoğumu ya da günbatımında Kalepark’a uğra. Dünyayı en iyi buradan duyabilirsin, insanı en çok buradan. İyi akşamlar diliyorum.