Ünlü bazı isimlerin  korku üzerine söyledikleri duvara asılacak sözleriyle başlayayım:

-Korkarak yaşıyorsan sadece hayatı seyredersin. Nietzsche

-Korku işe yarayabilir ama korkaklık hiçbir işe yaramaz.  Gandi

-Korkulacak tek şey korkunun kendisidir. Roosevelt

Korkaklar hiçbir zaman zafer anıtları dikmemişlerdir. Platon

Ve hepimizin bildiği bir söz:

-Korkunun ecele faydası yoktur!

Korkunun karşıtı cesaret. Cesaret üzerine söylenmiş en güzel sözlerden biri  Ernestro Che Guevera’dan

-Peşinden gidecek cesaretin varsa bütün hayaller gerçek olur.

*

Niye hatırlattım bu sözleri. Akşam Milli Futbol Takımımızın Avrupa Uluslar Şampiyonası Çeyrek Final karşılaşmasında oynadığı ve 2-1 kaybettiğimiz maç için. Bir çok açıdan derslerle dolu bir maç.

Evet pek çoğunuzun da izlediği gibi hakem  Clement Turpin taraflıydı. Bir çok hatası vardı Turpin’in. Mesela Arda’nın iki kişiyi geçerken yere indirilmesi kırmızı kart gerektirmezmiydi?  Çünkü o iki kişiyi geçiyordu ve direkt kaleci ile karşı karşıya kalıyordu. VAR hakeminin bazı pozisyonlarda hakemi uyarıp izlemeye davet etmemesi önemli eksiklikti. 

Ancak kazanacağımız bir maçı kaybetmemizin ana nedeni bunlar değildi. Çünkü gerçekten de takımımız çok iyi bir ekipti. Hepsi yüreğini ortaya koyuyordu. Oldukça iyi futbolcularımız vardı. Ama 1-0’da öne geçtiğimiz maçı kaybettik.

*

Kaybetmemizin en büyük nedeni bence Montella’nın taktik hatalarıdır.  1-0 öne geçtikten sonra o nasıl bir anlayıştır ki savunmayı kendi kalenin hemen önüne çekmişsin. Hollanda 18’in üzerinde oynuyor sürekli. İkinci yarının ilk dakikalarından itibaren iyice çekilmişsin sahana. Yani korkuyor ve 1-0’ı korumuya çalışıyor bu sonuçla maçı kazanma planları yapıyorsun. 

*

Mao’ya göre iradenin kendisini hakim olduğu alanlara hapsetmesi, geriye kalan alanlara dair iddiasını geçici ya da kalıcı olarak terk etmesi anlamına gelir. Bu durum rakip karşısında büyük bir geri çekilmeyi temsil eder.

Mao bu savunmanın karşısına aktif savunmayı koyar. Aktif savunma biçimi iradenin kendi mevzilerini muhafaza etmenin ötesine geçmesini içerir. Özetle en iyi savunma saldırıdır taktiğidir bu.

Montella 18 önünde savunmayı kabul ederek bir pasif savunma yaptırıyor. Ve sonuçta golü yiyoruz.

*

Durum 1-1 berabere.

Montella hala maçı seyrediyor. Hollanda’nın hocası Koemann ise beraberliği sağlamayı da yeterli görmüyor, yine oyuncu değiştiriyor oyuna müdahale ediyor. Biz yine kendi sahamızda 18 önünde savunma yapmaya ve kontrataklarla oyunu çevirme taktiğindeyiz.  Ve ardından çok basit bir hatayla 2-1 yenik duruma düşüyoruz.

Maçın sonlarına doğru ve 2-1 yenik duruma düştükten sonra Montella maça müdahale ediyor. Oyuncuları değiştiriyor. Ve takım savunmayı bırakıp ataklara başlıyor. Ne oluyor. Maçın son on dakikasında rakibi kendi sahasına hapsediyor.  80 dakikada bulamadığımız rakip kale önündeki fırsatları son on dakikada buluyoruz. Çok önemli gol pozisyonlarına giriyoruz. Rakip sahamıza bile gelemiyor. Ama maçı çeviremiyoruz.

Çok iyi bir takım hatalar sonucu elenip gidiyor. Bize de bu yazıları yazmak kalıyor.

Teşekkürler Milli takım. Teşekkürler bizim çocuklar...