Seçime kaldı on gün. Çalışmalar yoğun şekilde sürüyor. Bu seç imde; internetin getirdiği yeni olanakların, başta sosyal medya olmak üzere yoğun şekilde kullanıldığı dikkat çekiyor.  Çalışmalarda şöyle bir şey de dikkat çekmeye başladı.

Bir siyasi parti adayı, ilçe başkanı veya başka siyasi arkadaşlarıyla gidiyor bir fabrikayı işyerini ziyaret ediyor. Sonra o fabrika sahibi veya yöneticisi topluyor çalışanları mutfağa ya da çay içilen mekana, geniş bir alana siyasetçi gelip bir güzel nutuk atıp partisine ve kendisine destek isteyip gidiyor.

Bu bir partiye özgün bir davranış değil. Farklı farklı partilerde yapıyor.   Doğal mıdır? Doğal olmadığı yaşanan bir örnekle ortaya çıktı. Aşağıda anlatacağız.

*

Doğal değil, çünkü bir işyerinde çok farklı görüşlerde çalışanlar olabilir. O çalışanlar orada üretim için bulunmakta, ekmek paraları için çalışmaktalar. Hiç bir şekilde siyasi etkinliklerin figüranı olmak için orada bulunmuyorlar. Hiç kimseyi bir siyasetçiyi  dinlemeye zorlayamazsınız. Patron olarak, fabrika yöneticisi olarak; işçinizi , çalışanınızı böyle bir şeye davet etmeniz temel insan haklarına aykıdır. Tamam siyasetçi sizi ziyaret etsin. Siysetçi işveren derneklerini, işçi derneklerini ziyaret etsin. Ama fabrikalarda bu olmaz. Büyük kurumlarda buna izin de verilmez. Örneğin; Sabancı'nın ya da Koç'un bir fabrikasında böyle bir şey yaşandığını duydunuz mu? Ben duymadım. Olabilir mi? Mümkün değil. 

Siyasetçilerimizin büyük çoğunluğu böyle bir çalışma yapmıyor. Duyarlılar. Ama böyle bir çalışmayı yapmayı düşünen siyasetçilerimize de sakıncasını hatırlatmak isteriz. 

*

Geçtiğimiz günlerde MHP İstanbul 3. Bölge Adayı Sayın Feti Yıldız; Silivri’de Besler Sucuk Fabrikası’nı ziyaret ediyor. Fabrika da çalışanlar bir alana toplanıyor ve  Sayın Yıldız’da kendilerine bir konuşma yapıyor, desteklerini istiyor. Siyasetçi bu. Konuşurken de Millet İttifakı Adayı Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor. Orada bulunan bir çalışan da bu söyleme karşı çıkıp ‘Ben Kemal bey’i destekleyeceğim. Sizin düşüncelerinize katılmıyorum” diyor ve Feti Bey’e yanıt veriyor.

Sonra ne oluyor. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, fabrika yönetimi kabul edilemeyecek bir şeyi yapıyor. İtiraz eden çalışanı çağırıp işten atıyor. Olay kamuoyuna yansıyor.

Kamuoyuna yansıması sonrası da fabrika; çalışanı çağırıp tazminatını ve haklarını veriyor.

*

Şimdi bu glişmeden;  siyasetçi yara alıyor. Çalışan yara alıyor. İşveren yara alıyor. Ben olaydan; Feti Bey’in de, işverenin de, çalışan kadar sıkıntı duyduğunu düşünüyorum. Şimdi ‘Keşke böyle bir şey yaşanmasaydı’ diyorlardır mutlaka.

*

Ortaya çıkan ders: Böyle bir şeyin yaşanmaması için fabrikalarda çalışanlara yönelik böylesi etkinliğe siyasilerin son vermesi, patronların da izin vermemesi gerekiyor.  Bu gelişme;  bugün için de, gelecek için de hepimize bir ders olsun.