Büyükçekmece’deydim dün. Sabah CHP adayı Dr.Hasan Akgün’ün yeni muhtarlık binası açılışını izledik, akşam da Büyükçekmece Ak Parti’nin ‘Vefa Gecesi’ne katıldık. Her ikisi içinde gözlemlerimizi aktarmak istiyoruz.
Akgün’ün seçim staretejisine dair
Önce Akgün’ün konuşması: Hasan Akgün, konuşmasında yedi yıl öncesine giderek ilçedeki bazı cadde isimlerinin değiştirilmesini hatırlattı bunun üzerinden de ; demokrasi, cumhuriyet, halk iradesi, Atatürk konulu bir konuşma yaptı. Ak Partili İBB ilçenin bazı mahallelerinde isimleri değiştirmiş, Çakmaklı’daki Atatürk Caddesi ismini de Maşrukiye Caddesi olarak değiştirmişti. Akgün, ismin değiştirilmesini ‘Zihniyet meselesi’ olarak niteliyor, bunun Atatürk’e O’nun şahsında ise ilkelerine karşı bir tutum olduğunu savunuyordu. Yine mahallede isimlerin değiştirilmesi AB Yerel Yönetimler yaklaşımına göre ancak yerel halkın oylamasıyla olabilecek bir şeydi ve demokrasiye aykırıydı. Akgün’ün seçim çalışmasını projeleri yanında; yoğunlukla bu çerçevede yürüteceği belli oldu. Rakibini genel politika alanına çekerek; laiklik, demokrasi kavramları üzerinde eleştirilecek. Anlaşılan o ki yakında genel ekenomiye girecek, emeklilerin durumunu da gündeme sık sık getirecek. Ak Partililer, ‘Eğemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ denilen bir anayasal düzende, ‘Halkın seçtiği bir milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesini’ nasıl haklı gösterecekler inanın çok zorlanacaklar. Ekenomide kiraların on bin –onbeşbinden az olmadığı Büyükçekmece’de emeklilerin on bin lira almasını, nasıl savunacaklar bilmem.
Akgün bu açıdan eleştirerek haklı konuma gelse de vatandaş biraz da sorunların çözümüne katkı sunacak projeleri bekliyor. Bakalım Akgün bu konuda ne sunacak. Emekliler kısılan maaşları nedeniyle zorda da olsa, başkan Akgün bu konuda sorununun çözüme katkı sağlayacak bir proje sunabilecek mi yoksa sadece eleştirmekle mi kalacak.? Konut sıkıntısı had safhada, barınma konusu had safhada. Sayın Akgün, bu sorunlara duyarlı olabilecek mi mesela? Ve ikinci konu meclis üyeleri hangi isimlerden oluşacak. Bu da Akgün açısından merak edilen bir başka konu.
Ak Parti’nin Vefa gecesi
Şimdi gelelim Ak Parti’nin Vefa Gecesi’ne. Katılım fena değildi ama eksiklikler de vardı. İlçe eski başkanlarından Hatice Bozdağ ordaydı. Ekrem Gorçeker oradaydı. İlçe Başkanı aday adayı Murat Çelik ordaydı. Partinin önemli isimlerinden Hasan Büyükdede ordaydı. İl Yöneticileri ordaydı. Meclis üyeleri ordaydı. Miletvekili Seda Gören gelmişti. Açıklamaya göre Küçükçekmece’deki olay olmasa İl başkanı ve bazı önemli isimler daha katılabilecekti. Bunlar iyi yönleriydi toplantının. Ancak dediğimiz gibi gözlerin aradığı isimlerde vardı. Aday adaylığı sürecinin önemli isimlerinden İlker Gürbüz ve Velittin Küçük yoktu.İlçe eski başkanlarından aday adayı da olan Celal Babayiğit ‘te yoktu.
Murat Çelik kendini geliştirmiş
İlçe Başkanı Murat Çelik, hitap tarzını bayağı ilerletmiş görmeyeli. Kürsüye hakim artık. İçeriğide fena değildi. Eh bunca yıldan sonra olsundu artık. İl Yöneticisi Mahmut Yusuf’un konuşması ise salonda yeterli olmayan heyecanı ve coşkuyu artırmaya yönelikti.
Cebelitarık'ta gemilerin yakılmasından İstanbul surlarına
Vallahi ne diyeyim, Mahmut bey’in konuşmasında Mustafa Yazıcı'nın konuşmasını hatırlatıp ‘Viyana önlerine gidip, Tarık Bin Ziyad ile Cebelitarık’ı geçip gemileri yaktıktan sonra Fatih Sultan Mehmet ile İstanbul surları dibine geldikten ‘ sonra tamam şimdi de Çanakkale’ye gideriz ve ‘Atatürk ün ‘ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ sözünü hatırlatacak’ diye bekledim ama olmadı. Mahmut Yusuf tarihteki liderlerin; İnanç ve kararlılıklarını iki örnekle bitirdi. Ama dikkatliydi Yusuf . Örneğin ‘Fetih’ derken ‘Tırnak içinde’ diyerek önemli ayrıntıya dikkat çekti. Yani şunu demek istiyordu muhtemelen tamam onlar gibi inançlı ve kararlıyız ama o süreçleri hatırlatırken, burada Türkiye’deyiz. Rakiplerimiz de düşman falan değil. ‘İnancımız ve kararlığımız öyle olsun demek istiyorum’ vurgusunu yapmak istiyordu. Tarih bilmeyenlere tarihten dersler ve bilenlere unuttukları bazı değerleri hatırlatmalar bölümüde Sayın Yusuf’un konuşmasıyla tamamlanmış oldu.
Recep Erol sahnede...
Dikkatli ve sakin bir aday Recep Erol. Salona girip tüm salonu dolaştı ve herkesin elini sıkıp, hal hatır sordu. konuşmasında Küçükçekmece'de meydana gelen olayı hatırlattı Partililerine uyarılar yaptı. En önemli vurgusu “Mutluluk Şehri Büyükçekmece’ sadece arkamızda yazılı olmayacak” oldu.
Toplantı sonunda mı. Recep bey, Ak Parti’nin Büyükçekmece’deki aday adayları arasında en önde gelen üç isimden biriydi.. Recep Erol, Velittin Küçük ve İlker Gürbüz. En iddialı iki adayın orada olmaması büyük eksiklik. Recep Erol’un adaylığının açıklandığında olan şansı o geceki toplantıyı izleyenler için biraz düşmüş gibiydi. Ne heyecan ne de katılım başlangıçta Recep Erol’a atfedilen düzeyde değildi. Dolayısıyla Sayın Recep Erol’un baştakı ‘Akgün bu kez zorlanacak. Ak Parti’nin Recep Erol ile bu seçimi alabilme şansı var’ yorumları temkinli yaklaşıma dönüyordu. Daha seçime var 50 gün. Değil 50 gün Türkiye siyasetinde üç günde herşey allak bullak olabiliyor.
Kim az hata yaparsa, kim halkla ilişkilerini doğru ve yoğun bir şekilde yürütürse, kim çevresini korur ve daha da genişletirse, ve en önemlisi kim Büyükçekmece’yi kapsayıcı ve oy getirici meclis üyesi listesi belirleyebilirse O adayın şansı artacak ya da azalacak. Büyükçekmece’deki seçimi izleyeceğiz ve bundan sonra da çokca yazacağız. Büyükçekmece’ye ve Her iki adayımıza da barış, huzur ortamında bir seçim diliyoruz.